- ödenecek
- εξοφλητέος, ληξιπρόθεσμος πληρωτέος
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
ferdî kaza sigortası — is., ekon. Deprem dâhil her yerde oluşacak kaza sonunda ortaya çıkan sakatlık, hastalık veya ölüm dolayısıyla ödenecek para tutarını belirleyen sözleşme … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesap — is., bı, Ar. ḥisāb 1) Aritmetik 2) Matematiksel işlem 3) Alacaklı veya borçlu olma durumu Al eline kalemi, şu benim hesapları görüver. S. F. Abasıyanık 4) Ödenecek ücretin dökümünü ve tutarını gösteren kâğıt, hesap pusulası, adisyon 5) Oranlama,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karşılıksız çek — is. Ödenecek paranın bankadaki hesapta olmadığı çek … Çağatay Osmanlı Sözlük
taksimetre — is., Fr. taximètre Taksilerde kullanılan, ödenecek ücreti gösteren sayaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
fiyat (veya değer) biçmek — bir değer için ödenecek para karşılığını belirlemek Bu yazmaya ne fiyat biçersiniz? … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynunda kalmak — bir sözü iletmediği veya birine ödenecek parayı ödemediği için üzerinde borç kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
DÖVİZ — Fr. Yabancı devlet parası. * Yabancı ülkelerde ecnebi paralarla ödenecek olan poliçe, çek gibi senetler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAGARİM — (Magrem. C.) Diyetler. * Ödenecek borçlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAKSİT — (Kıst. dan) Belli zamanlarda parça parça ödenecek para … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
karşılıksız çek — Ibrazında ödenecek paranın bankadaki hesapta olmadığı çek … Hukuk Sözlüğü
semen — satış parası; satış sözleşmesinde, satana mal teslimine karşılık olarak ödenecek para … Hukuk Sözlüğü